DERNEĞİMİZ AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA “RODOS ve İSTANKÖY’DEKİ TÜRK TOPLUMUNUN EĞİTİM SORUNLARI”NI ANLATTI
Değerli Rodos ve İstanköy Türkü Soydaşlarımız ve Dostlarımız
Derneğimiz, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) ile Avrupa Parlamentosu (AP) Geleneksel Azınlıklar, Ulusal Topluluklar ve Diller İntergrubu’nun 23 Kasım 2023 tarihinde Strasbourg-Fransa’da yaptığı toplantısında Yunanistan’da yaşamakta olan Türk toplumunun eğitim sorunlarını İngilizce olarak dile getirdi.
Avrupa Milletleri Federal Birliği (FUEN) Türk Azınlıkları/Toplulukları Çalışma Grubu’nun (TAG) girişimiyle gerçekleştirilen toplantı, İntergrup Eş Başkanları Loránt Vincze (EPP, Romanya) ve François Alfonsi’nin (Yeşiller/EFA, Fransa) oturum başkanlığında yapıldı.
Toplantıda, FUEN TAG Sözcüsü ve ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, derneğimiz başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı ve ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Yunanistan’da yaşamakta olan Türk toplumunun eğitim sorunları konularında bildiri sundular.
FUEN TAG Sözcüsü ve ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu yaptığı açış bildirisinde , Yunanistan’ın otokton ulusal azınlık varlığını inkar eden Avrupa Birliği’nin (AB) tek üye devleti olduğuna işaret ederek , Batı Trakya Türk toplumuna ait çift dilli ilkokullarda ciddi sorunlar olduğunu belirtti.
Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, “Rodos ve İstanköy’deki Türk Toplumunun Eğitim Sorunları” başlıklı sunumunda, önce Rodos ve İstanköy’ün coğrafi konumları hakkında bilgi verdi. Rodos’un Marmaris(Türkiye) sahiline 18 Km ve İstanköy’ün Bodrum (Türkiye)sahiline 14 Km uzaklıkta olduğunu söyledi. Kaymakçı, Türklerin adaların kadim halklarından biri olduğunu, 1522-1912yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu, 1912-1947 yılları arasında sırasıyla İtalyan-Alman-Britanya tarafından yönetildiğini ve 1947 Paris Antlaşması ile adaların Yunanistan’a devredildiğine değindi. Kaymakçı,adaların Yunanistan’a verilmesiyle Türklere yönelik kültürel soykırım sürecinin hızlandığını anlattı.
Kaymakçı;Yunanistan’ın günümüzde Rodos ve İstanköy’de Türk olmadığını iddia etmesine karşılık, Yunan tezini çürüten çok sayıda belge olduğuna değindi ve bunlar arasında sadece yabancı iki belgeyi Avrupa Parlamentosu’na sundu.Bunlardan birincisi; İstanköy Askeri İdaresi Komutanı Binbaşı Konstantinos Krekoukias’ın 1947’de yaptığı ilk duyurusuydu. Bu belgede; Yunan Komutan şu ifadeyi kullanmıştı; “İstanköy’ün Türk halkıyla uyum içinde, kardeşçe sevgi atmosferinde yaşamak istiyoruz” diyordu. İkincisi de; Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Daimi Komitesi tarafından kabul edilen 9 Mart 2012 tarihli 2012 tarihli Avrupa Konseyi Raporu’dur. Raporun başlığı “Rodos ve İstanköy’deki Türk Kökenli Yunan Vatandaşlarının Durumuna İlişkin Kararlar”ıdır.
Kaymakçı, sunumunda daha sonra 1912-1947 yılları arasında adalardaki Türklerin, İtalyan, Alman ve Britanya yönetimleri sırasında Türkçe eğitim veren ilk ve ortaokullara sahip olduğunu kaydetti. Adaların 1947 yılında Yunanistan’a devredilmesinin ardından 1972 yılına kadar Rodos ve İstanköy’deki Türk okullarında Türkçe ve Yunanca olmak üzere iki dilli eğitim verildiğini not eden Kaymakçı, bu dönemde Rodos’ta 9 Türk ilkokulu ve 1 Türk anaokulu, İstanköy’de de 3 Türk ilkokulu ve 1 Türk anaokulu bulunduğunu söyledi. Kaymakçı, Türk okullarında 1971-1972 eğitim-öğretim yılından önce Türkçe derslerinin, 1973 yılında da din derslerinin kaldırıldığını belirterek, Türk öğretmenlerin evlerine gönderildiğini ve daha sonra emekliye ayrıldıklarını ifade etti.
AP Dilekçeler Komisyonu’na (PETI) Yunanistan’ın İstanköy adasındaki Türk toplumuna mensup çocuklara ana dilleri Türkçe’nin öğretilmesi için bir dilekçe sunduklarını kaydeden Kaymakçı, bununla birlikte komisyonun üye devletlerin kararlarını gözden geçirme konusunda genel bir yetkisinin olmadığı cevabını aldıklarını aktardı.
Kaymakçı, bildirisinin sonunda özetle; adalardaki Türklerin, Türk kimlikleriyle kabul edilmediğini, ana dillerini öğrenemediğini, Türk-Müslüman Vakıflarının Yunan hükümetleri tarafından yozlaştırıldığını , Türk-Müslüman eserlerinin bakım ve onarımına izin verilmediğini ve zamanın tahribatına bırakılarak yok edildiğini anlattı.
Son söz olarak da Rodos ve İstanköy Türklerinin yakın zamanlara kadar unutulduğunu ifade eden Kaymakçı,Ege’de Unutulan Rodos ve İstanköy Türklerinin Haklarına destek vermenin insani bir görev olduğunu Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekillerine anımsattı.
ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık da, “Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesindeki Türk toplumuna mensup çocukların kaliteli eğitime eşit erişiminde yaşanan sorunlar” başlıklı sunumunda Batı Trakya Türk toplumunun eğitim özerkliğine sahip olmasına karşın , Batı Trakya’da özerk statüdeki Türk ilkokullarının öğrenci azlığı bahanesiyle kapatıldığını kaydetti. Türk ilkokullarının sayısının 2010’dan bu yana büyük ölçüde azaldığının altını çizen Kırmacı Arık, 2023-2004 eğitim-öğretim yılında ilkokul sayısının 90’a düştüğünü söyledi. Batı Trakya’da iki dilli Türk azınlık anaokulunun bulunmadığını ve Türk toplumunun özel anaokulu taleplerini Yunan makamlarının yanıtsız bıraktığına dikkat çeken Kırmacı Arık, bölgedeki nüfus oranına göre Türk ortaokulu sayısının da çok yetersiz olduğunu, Gümülcine ve İskeçe illerinde sadece birer tane iki dilli Türk ortaokulunun bulunduğunu aktardı. Kırmacı Arık, bir ülkedeki azınlık topluluklarının durumunun o ülkedeki demokrasi düzeyinin anlaşılması açısından çok açık bir gösterge olduğuna dikkat çekerek, Yunanistan’ı Batı Trakya’da Türk toplumunun eğitim özerkliğini yeniden tesis etmeye çağırdı.