Derneğimiz Rodos ve İstanköy’deki camilerin yıkımı ile ilgili olarak Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’na bir mektup yazdı

 

 

 

The Greek Ministry of Education and Religious Affairs                      21 Şubat 2022

The General Secretariat for Religious Affairs

37, Andrea Papandreou Street

151 80 Marousi – Athens/GREECE

 

İlgi:   https://www.minedu.gov.gr/publications/docs2022/%CE%88%CE%BA%CE%B8%CE%B5%CF%83%CE%B7%202020.pdf   linkinde  yayınlanan”Yunanistan Eğitim Ve Din İşleri Bakanlığı’nın 2020 Yılı İçinde Yunanistan’daki İbadethanelere Ve Dini Binalara Gerçekleştirilen Saldırılara Yönelik Raporu” hakkında

 

Sayın Genel Sekreter,

Bildiğiniz üzere Derneğimiz, Rodos, İstanköy ve Onikiadalar’dan göç ederek Türkiye’ye yerleşen Türklerin kurmuş olduğu bir sivil toplum örgütüdür.

Derneğimizin amaçları arasında; Türkiye’ye göç etmiş Rodos, İstanköy ve Onikiadalı Türkler arasında dayanışmayı artırma, kültür, örf ve geleneklerini yaşatma ve öğretme ile adalarda yaşamakta olan soydaşlarımızın ibadet özgürlüğü başta olmak üzere çift dillilik  temelinde Türkçe eğitim-öğrenme haklarının yeniden sağlanması,adalardaki Osmanlı Türklerinden kalma kültür eserlerinin yaşatılması, korunması ve restorasyonu için çalışan kurumlara yardımcı olma, kültürel mirasın korunması ve aslına sadık biçimde muhafazası da dahil her türlü kültürel haklarını korumak için girişimlerde bulunma gibi konular sayılabilir.

Amaçlarımız doğrultusunda üzerinde önemle durduğumuz konulardan birisi de   “Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Müslüman Türklerin İbadet Özgürlüğü”dür.

Sayın Genel Sekreter,

Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’nın 2020  yılında ibadethanelere gerçekleştirilen saldırılar ve dini topluluklara yönelik düzenlemelere ilişkin  raporu”,Rodos ve İstanköy özelinde  tarafımızdan incelenmiştir.Ancak bu raporun objektiflikten uzak ve hatalı olduğu gözlemlenmektedir.

İznin verirseniz tespit ettiğimiz konuları görüşünüze sunmak isteriz.

Rodos İbadethaneleri:

Raporda Rodos’ta 7 (yedi) tarihi cami olduğu ve bir caminin her gün ibadete açık olduğu belirtilmektedir.Tespitlerimize göre cami ve diğer yapıların durumu aşağıdaki gibidir:

İbrahim Paşa Camii: İbrahim Paşa Camii ibadete açık olmakla birlikte cami beş vakit namaza açık değildir. Kış döneminde bir  ya da iki vakit (öğle ve bazı günlerde ikindi namazları için), 11:00-14:00 saatleri arasında, yaz döneminde ise üç vakit (öğle, ikindi ve akşam namazları için), ayrıca Ramazan ayında teravih namazları için açık tutulmaktadır.

Süleymaniye Camii: İbadet yapılabilecek durumda olduğu bildirilen Süleymaniye Camii ise, ibadete ve ziyarete kapalıdır.Raporda,ziyaret edilebilir bilgisi doğru değildir. Yılda sadece iki kez, bayram namazları için ibadete açılmaktadır. Bununla birlikte 2020 yılı Kurban Bayramı’nda  ibadete kapalı tutulduğu bilinmektedir.

Ağa Camii: Ağa Camii de zemine halı ve seccade döşenmesiyle tam zamanlı olarak ibadete açılabilecek durumdadır. 2019 yılına ait raporda Ağa Cami’in caminin,”ziyarete açık olan bir eser olarak ve aynı zamanda sergi amaçlı faaliyet gösterebilir” olduğu yazılmaktaydı .Ancak  dileğimiz ,caminin  ibadete açılmasıdır.

Recep Paşa Camii:Raporda Recep Paşa Camisinin restore edilmekte olduğu bildirilmekle birlikte ne zaman bitirileceği açık değildir .Recep Paşa Camii’nin restorasyonu 1988’de başlatılmış, aradan 32 yıllık geçtiği halde nedense bir gelişme olmamıştır.

Sultan Mustafa Camii: Caminin Rodos’taki Müslüman toplumu tarafından törenleri (nikah, sünnet vs.) gerçekleştirmek için kullanılmakta olduğu belirtilmektedir.Oysa bu caminin amacına uygun olarak kullanılması gerekmektedir.

Tireli Hamza Bey Camii :Raporda caminin  tamamının Avrupa’dan verilen üçüncü kurtarma paketi (G’ KPS) çerçevesinde restore edildiği  ve ziyaret edilebilir durumda olduğu belirtilmekle birlikte ziyarete bir türlü açılmadığı  tarafımızdan tespit edilmiştir. Üstelik restore edildi ise ibadete açılmasının daha doğru olacağı beklenmektedir.

Şadırvan (Sinan Paşa/Çarşı) Camii: “Restore edildiği ve ziyaret edilebilir”ibaresi vardır.Bu caminin de restore edildi ise ibadet için kullanılması tarafımızdan beklenmektedir.

Murat Reis Külliyesi’ndeki  Murat Reis’in Mezarı (Türbe): Raporda toplam sekiz türbenin bulunduğu, Külliyedeki iki  türbenin geçmişte restore edildiği yazılmaktadır.Ancak bu bildiriş gerçek dışıdır. Murat Reis Külliyesi’nde herhangi bir restorasyon çalışması yapıldığına tanık olunmamıştır.Külliye içindeki türbeler yıkım aşamasındadır.Mezarlığın yarısında taşlar kırılmıştır.Dışarıdan görünümü içler acısıdır. Cami kapalıdır. Raporda külliyenin  izin alındıktan ibadet edilebilir denmesine karşılık  ibadete kapalıdır.Üstelik  külliye önüne gelen kişilerin nereden izin alacaklarını bilmemektedirler. Bir bilgilendirme levhası bulunmamaktadır.

İmaret (veya eski Aşevi):  İmaret günümüzde kafe/lokanta olarak kullanılmaktadır.Ancak imaret,geçmişte Rodos’da var olan bütün farklı din ve inanıştaki  insanların dayanışması için kullanılan bir eserdi .Bu nedenle dayanışma temelli bir müze olarak kullanılması ,tarihsel birikime sahip çıkılması açısından daha doğru olacaktır.

İstanköy İbadethaneleri:

2017 depreminden itibaren İstanköy’de ibadete açık tek bir  cami bile bulunmamaktadır. İstanköy’deki Müslüman Türklerin ibadeti için, yalnız Germe (Platani) Köyünde, Vakıf binasına ait bir “ibadet odası”tahsis edilmiş, ibadet  için de atanmış imamın keyfiyetinde vakit ve bayram namazları sırasında kullanılmaktadır. Tespitlerimize göre İstanköy’deki camilerin durumu aşağıdaki gibidir:

 (Cezayirli) Gazi Hasan Paşa Camii:Raporda caminin 2017 tarihindeki depremden ciddi hasar gördüğü, kullanılabilir durumda  olmadığı ,İstanköy Vakıf İdaresi tarafından sunulan proje kapsamında, destek önlemlerinin onaylandığı   bildirilmekle birlikte  restorasyonun ne zaman başlayacağı belli değildir.

Defterdar (İbrahim Efendi) Camii: Raporda Cezayir cami gibi Defderdar caminin de  2017 tarihindeki depremden ciddi hasar gördüğü, kullanılabilir durumda  olmadığı ,İstanköy Vakıf İdaresi tarafından sunulan projenin Kültür ve Spor Bakanlığı mali destek programına dahil edilmesinin sağlandığı  belirtilmektedir.Bununla birlikte raporda  projenin 2022’de başlamasının öngörüldüğü  yazılmasına  karşılık henüz bir çalışmanın olmadığı gözlemlenmektedir.

Moruk Camii:Raporda   depremden hasar gören Moruk caminin restorasyonuna  ilişkin mimari ve statik projeleri Kültür ve Spor Bakanlığı tarafından onaylanmış olduğu bildirilmekle birlikte restorasyonu  için bir ilerlemenin olmadığı bilinmektedir.

Atik Camii:Raporda Atik Camisinin de    depremden hasar gördüğü ve  restorasyonuna ilişkin mimari ve statik projeleri Kültür ve Spor Bakanlığı tarafından onaylanmış olduğu bildirilmekle birlikte restorasyonu  için bir ilerlemenin olmadığı bilinmektedir.

Sayın Genel Sekreter,

Söz konusu raporda, Rodos ve İstanköy’de camilerden ve Müslüman mezarlıklardan sorumlu olan Vakıf İdarelerinin başkan ve üyelerinin,Güney Ege Bölge Başkanlığının kararıyla belirlendikleri  ve bakanlığınızdan bağımsız olduğu  da belirtilmektedir.    Ancak bu tespit, gerçeği yansıtmamaktadır ve anılan vakıf yönetim kurullarının  doğrudan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı tarafında atanmaktadır. Bu konu bile 2020 raporunun, yukarıda değindiğimiz üzere objektiflikten uzak ve hatalı olduğunu göstermektedir.

Sayın Genel Sekreter,

Dernek olarak, Rodos ve İstanköy’e ait aidiyetimiz ve tüzüğümüzün amaçları doğrultusunda konuyla ilgilenmek durumdayız.

Bu kapsamda Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Müslüman Türklerin ibadet özgürlüğü konusunda duyarlı  olacağınıza inancımızı ifade etmek isteriz.

Gereğini bilgilerinize derneğimiz adına  arz ediyorum.

 

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı

Başkan