DERNEĞİMİZ TÜRK BAYRAĞININ YIRTILMASINI ŞİDDETLE KINIYOR

 

 

 

BASIN AÇIKLAMASI

ÖZET

Rodos ve İstanköy Türkleri olarak Avrupa  Parlamentosu Genel Kurulu’nda ırkçı bir Yunan Vekilin Türk bayrağını yırtma küstahlığını şiddetle kınıyoruz.

Hiçbir güç, Kurtuluş Savaşı’nda ve Kıbrıs Barış Harekatı’nda yüce Türk milletinin yazdığı tarihi, kürsülerde bayrak yırtma densizliği ile silemez. Türk Bayrağı; bağımsızlık ve egemenliğimizin simgesi  olarak sonsuza değin göklerde dalgalanmaya devam edecektir.

——————————————————————————–

Rodos ve İstanköy Türkleri olarak Avrupa  Parlamentosu Genel Kurulu’nda ırkçı bir Yunan Vekilin Türk bayrağını yırtma küstahlığını şiddetle kınıyoruz.

Hiçbir güç, Kurtuluş Savaşı  ve Kıbrıs Barış Harekatı’nda yüce Türk milletinin yazdığı tarihi, kürsülerde bayrak yırtma densizliği ile silemez. Türk Bayrağı, bağımsızlık ve egemenliğimizin simgesi  olarak sonsuza değin göklerde dalgalanmaya devam edecektir.

Geçtiğimiz günlerde de yine bir Yunan vekil,Türklere karşı nefret söyleminde  bulunmuştu. Ancak ortaya çıkan sonuç,rastlantısal değildir. Konu buzdağının görünen kısmıdır.

Türk-Yunan ilişkilerine gerçekçi gözle bakmakta yarar vardır. Yunanistan’da hala Türk düşmanlığı devam ediyor.Yunan ders  ve tarih kitaplarında  Türklere karşı nefret söylemleri egemen durumdadır.Yunan politikacılar bunu kullanıyorlar. Düşmanlık temelde, Yunanların yüzlerce yıl Osmanlı egemenliğinde yaşamış olmalarından kaynaklanıyor.AB ve ABD  Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı kullanıyor.Bu nedenlerle Yunanlarda Türklere karşı düşmanlık-dostluk, nefret-sevgi, aşağılık kompleksi-üstünlük kompleksi gibi yaklaşımlar harman olmuş durumdadır.

Dostluk karşılıklı gelişir. Bu kapsamda Rodos ve İstanköy adaları ile Batı Trakya’da yaşayan Türklerin kültürel kimliklerinin korunmasında önemli sorunlar olduğunu, Türklere Türk değil, “Yunan Müslümanı” diyerek baskı yapıldığını ve Türk-Osmanlı mimarisinin hoyratça yok edildiğini, yapılan onarımların göstermelik olduğunu bilelim. Yunanistan’ın her platformda Türkiye’yi zor durumda bırakmak için çalıştığını aklımızdan çıkarmayalım.

Türk- Yunan ilişkilerini geliştirmek için de çalışalım.Bu doğrultuda Yunanistan ile öğrenci değişiminden kültürel ilişkilere kadar her türlü toplumsal etkinlikleri sürdürelim. Bunların sonucunda Yunan  komşularımız Türk dostluğunun kendilerine yarar getireceğini göreceklerdir.

Dostluğun kalıcı olarak kurulmasında birinci koşul; Yunan Halkında Türklere karşı olumsuz yargıları silmektir.

Başka çaremiz yoktur. Aksi durumda bir yanda  karşılıklı dostluk söylemleri yapılacak, diğer yandan da iki NATO Ülkesi karşılıklı silahlanmaya devam edecektir.

Bilindiği üzere, Lozan Antlaşması ve 1947 yılında Yunanistan’a  verilmesiyle  ilgili Paris Antlaşması’nda Ege Adalarının silahlandırılmaması koşulu vardı. Ancak Yunanistan  tek taraflı olarak adaları silahlandırmıştır ve silahları ve de  milis güçleri  Türkiye’ye karşıdır.

Bilgilerinize arz olunur.

 

Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı

Başkan

—————————————————————————————————————————————————–

PRESS STATEMENT

ABSTRACT

AS RHODES AND KOS TURKS, WE STRONGLY CONDEMN THE ARROGANCE OF A RACIST GREEK LAWMAKER WHO TORE UP THE TURKISH FLAG AT THE GENERAL ASSEMBLY OF THE EUROPEAN PARLIAMENT.

 

As Rhodes and Kos Turks, we strongly condemn the arrogance of a racist Greek Lawmaker who tore up the Turkish flag at the General Assembly of the European Parliament.

No power can erase the historical records written by the great Turkish nation during the War of Independence and the Cyprus Peace Operation with the inconsiderateness exhibited by flag tearing. Turkish flag will continue to wave in the sky forever as the symbol of our independence and sovereignty.

 

AS RHODES AND KOS TURKS, WE STRONGLY CONDEMN THE ARROGANCE OF A RACIST GREEK LAWMAKER WHO TORE UP THE TURKISH FLAG AT THE GENERAL ASSEMBLY OF THE EUROPEAN PARLIAMENT.

 

No power can erase the historical records written by the great Turkish nation during the War of Independence and the Cyprus Peace Operation with the inconsiderateness exhibited by flag tearing. Turkish flag will continue to wave in the sky forever as the symbol of our independence and sovereignty.

Yet another Greek lawmaker has recently made hateful and venomous comments against the Turks. However, this consequence is by no means incidental or accidental. It is just the tip of the iceberg. It is useful to view Turkish-Greek relations through a realistic perspective. Turkish hostility still continues in Greece. Hateful expressions against Turks prevail in Greek textbooks and history books. Greek politicians have been abusing it. Hostility mainly stems from the fact that the Greeks lived under Ottoman rule for hundreds of years. EU and USA have also been using Greece against Turkey. For this reason, Greeks harbor blended feelings such as approaches related to hostility against and friendship towards Turkey; love and hate; and inferiority and superiority complexes.

Friendship is a feeling that develops mutually. In this context, we should be aware of the fact that there are important problems pertaining to protection of the cultural identities of the Turks living in Rhodes and Kos as well as the Western Thrace, that the Greek authorities exert pressure on Turks by calling them “Greek Muslims” instead of “Turks”, and that the repairs of the Turkish-Ottoman architectural works were carried out just to save appearances. It should also be kept in mind that Greece has been trying to put Turkey in a tight spot on each platform. Let’s work to develop Turkish-Greek relations. Along these lines, let’s continue all kinds of social activities from student exchange programs to cultural relations with Greece. Consequently, our Greek neighbors will find that Turkey’s friendship will also be beneficial to them.

The first condition to establish a permanent friendship is to erase negative judgments against Turks among the Greek People. We have no other choice. Otherwise, the two NATO countries will keep on armament while mutual friendship statements are being made. As is known, there was a condition in the Treaty of Lausanne pertaining to the transfer of the Aegean Islands to Greece in 1947, which clearly stated that these islands could not be armed. However, Greece has unilaterally deployed arms on the islands, and their weapons and militia troops are facing Turkey.

It’s respectfully submitted to your attention.

 

Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı

President