İstanköy’de (Kos) yayımlanan “Efimerida Stathmos Stin Enimerosi” gazetesinde 30 Aralık 2021 tarihinde yayımlanan “İstanköy Vakfı değerli son taşınmazı haraç mezat satıyor” başlıklı haberin çevirisini aşağıda sunuyoruz.
“‘Camilere ilişkin projelerin ödenebilmesi için başka bir yol yok”
‘Selveri’nin satışından elde edilecek parayla projecilere ödeme yapılacak ve kalanıyla da Atik veya Moruk Camiinin onarımını yapabileceğiz – Belediye 20 dönümlük araziyi satın almaya ilgi gösteriyor’
‘Vakfın Istanköy’de oldukça çok mal varlığı var, ancak, araziler artık o kadar değerli değil.
Değeri olanların çoğu maalesef bağışlandı, verildi ve haraç mezat satıldı. Ayrıca 2017depremi nedeniyle 21’inin kira gelirini kaybettiğimiz dükkanlarımız da var.
‘Yaptıklarımızdan memnunum. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Her yılın sonunda bir gözden geçirme toplantısı yapıp, ne yaptığımızı, ne yapabileceğimizi, ne yaptığımızı ve ne yapmamamız gerektiğini görüyoruz, yani Vakıf Yönetim Kurulu olarak özeleştirimizi yapıyoruz.’
İstanköy Evkaf Malları İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Kocaoğlan’ın gazetemize verdiği röportaj oldukça ilginç.
Sayın Kocaoğlan Vakıf İdaresi’nin kamu yararına çalışmalarını, faaliyetlerini, hedeflerini, mali durumunu, mal varlığını, ellerindeki değerli olan son mülkü hangi gerekçelerle sattığını ve 21 Temmuz 2017 depreminden dört buçuk yıl sonra camilerin restorasyon sürecini ve Vakfın toplam 275.000.- Euro+ KDV tutarındaki projelerin parasını ödemek için yaşadığı büyük mali sıkıntıyı anlatıyor.
Röportaj
Soru: Sayın Kocaoğlan, öncelikle Vakfın görevinin ne olduğunu hatırlatmanızı isterim.
E.K.: Vakfın rolü muhtaçlara, savunmasız gruplara ve genel olarak bazı ihtiyaçları olan tüm insanlara yardım etmektir. Müslüman atalarımız, alacağımız kiralarla ihtiyaç sahibi herkese yardım edebilmemiz için bu arazileri ve dükkanları Vakıf İdaresi’ne bırakmışlardır. Bir nevi kilise gibi.
Soru: Rolü insani ve sosyaldir. Madem ki arazilerden ve dükkanlardan bahsettiniz, Vakfın İstanköy’deki mal varlığı çok mu?
E.K.: Evet, vakfın İstanköy’de oldukça fazla mal varlığı var, ancak, araziler artık o kadar değerli değil. Değeri olanların çoğu maalesef devredildi, bağışlandı ve haraç mezat satıldı. Ayrıca 2017 depremi nedeniyle 21’inin kira gelirini kaybettiğimiz dükkanlarımız da var.
Soru: Depremin yol açtığı hasarlara da geleceğiz. Biraz mal varlığı konusunu ele alalım. Birçok mülkü bağışladığınızı, devrettiğinizi biliyoruz. Bunların toplamı mal varlığının ne kadarına tekabül etmekte?
E.K.: Kaç tane ve hangilerinin bağışlandığını veya satıldığını söyleyemem, zira bizden önceki yönetimleri ilgilendirdiği için bilmiyorum. Size örnek vereceğim, IKA (ÇN: Sosyal Güvenlik Kurumu), 6. ilkokul, Passanikolaki çocuk parkı, kreşler, işçi evleri, Subay Kulübü, Antimahia, Kardamena ve Pili’deki mezarlık, çocuk parkları, spor tesisleri, vs. bildiğim kadarıyla Vakfa ait arazilerdi. Yönetimimiz, devraldığımız Mayıs 2018’den bu yana sadece bir taşınmazı sattı. Projenin Bölge Başkanlığı tarafından başlaması için Platani’deki (ÇN:
Germe köyü) Gazi Hasan Paşa Camii (ÇN: Cezayirli Gazi Hasan Paşa Camii) ile ilgili proje ücretini ödeyebilmek için haraç mezat sattığımız Kardamena’daki bir araziydi.
Soru: Dükkanların onarımlarını ne zaman yapacaksınız?
E.K.: Oradaki caminin onarımı yapılır yapılmaz dükkânlar da onarılacak.
Soru: Camiler konusuna gelelim. Camilerin onarımı hangi aşamadadır?
E.K: Germe’deki (Platani) Gazi Hasan Paşa Camii (ÇN: Cezayirli Gazi Hasan Paşa Camii) için gerekli tüm bürokratik işlemler tamamlandı ve Ocak ayı sonunda iskelenin kurulacağını düşünüyoruz. Defterdar Camii (ÇN: Şehir merkezindeki Defterdar İbrahim Efendi Camii) için proje onaylandı, Kültür Bakanlığı tarafından kurtarma fonuna fon olarak dahil edildi ve Vakfın proje üstlenicilerine ödeyecek parası olsaydı, inşaat iznini alırdık ve proje hemen başlardı. Lonca’daki caminin (ÇN: Şehir merkezindeki Cezayirli Gazi Hasan Paşa (Lonca) Camii) projesi son onay aşamasında olup, Merkez Eski Eserler Kurulu’na sunulmuş ancak mühendisimizden minare ile ilgili ilave hususlar talep edilmiştir. Onaylanınca İdare olarak yine paramız olsaydı projenin ücretini biz öderdik, inşaat izni çıkardı ve proje başlardı. Bu projenin de Kültür Bakanlığı tarafından kurtarma fonuna dahil edildiğini söyleyebilirim.
Atik Camii için etüt onaylandı lakin tamir ettirecek paramız yok. Hiç kimse onarımı üstlenmiyor ve bunu Vakfın yapması gerekiyor. Ayrıca, Moruk Camii ile ilgili olarak da etüt onaylandı, ancak ne yazık ki Vakıf herhangi bir taşınmazı satmadıkça bu iki camiyi onaracak maddi gücü yok.
Soru: Her caminin hasarını ‘iyileştirmek’ için ihtiyaç duyulan miktarları hatırlatalım mı?
E.K.: Gazi Hasan Paşa (Lonca) Camii için proje maliyeti 68.000.- Euro+ KDV, Gazi Hasan Paşa (Lonca) Camii’nin önündeki şadırvan için proje maliyeti 18.000.- Euro+KDV
Defterdar Camii için proje maliyeti 79.000.- Euro+ KDV, restorasyon maliyeti ise yaklaşık 1 milyon Euro, Moruk Camii için proje maliyeti 38.000.- Euro+ KDV, restorasyon maliyeti ise yaklaşık 400.000.- Euro, Atik Camii için proje maliyeti 26.000.- Euro+ KDV, restorasyon maliyeti ise yaklaşık 300.000.- Euro,Lonca Çeşmesi için proje maliyeti 18.000.- Euro artı KDV iken, Eleftherias Meydanı Çeşmesi proje maliyeti ödendi.
Toplamda, tüm projelerin maliyeti 275.000.- Euro artı KDV’dir.
Soru: Depremden bu kadar yıl geçmesine rağmen camilerdeki hasarların onarılmamış olmalarından hoşnut değilim. Kira karşılığında değerlendirilmesi büyük yankı uyandıran Subay Kulübü yanındaki alan ne durumda? Bu arsa Vakıf tarafından hava kuvvetleri personeline tesis yapılması için verildi. Ancak tesis yapılmadı. Neden?
E.K: Size daha önce de söylediğim gibi o dönemdeki yönetim ne yaptı bilmiyorum. Ancak, sözkonusu arsanın devredildiğine ve para almadığımıza inanıyorum.
Soru: Yani kararlaştırıldığı gibi kullanılmadığı için ‘ ‘itiraz etmek’ için bir sebebiniz yok mu?
E.K.: Hayır. Eski Yönetim Kurulu’nun kararları ile ilgilidir.
Soru: Gelelim ‘Selveri’ye. Alan Binicilik Kulübü’ne devredildi.
E.K.: Evet, az bir kira karşılığında.
Soru: Neden haraç mezat satıyorsunuz?
E.K.: Elimizdeki son taşınmaz, 38 dönüm, satmaya değer bir şey. Diğer taşınmazlar, inanın bana, dağlarda ve kayalıktır. Onları kim alsın, ne yapsın?
Soru: Bu taşınmazın değeri ne kadar?
E.K.: Bir komisyoncuya sorduk, ancak aynı zamanda değeri hakkında bir uzmandan da görüş alacağız. Emlak ofisi bize bu bölgedeki dönüm fiyatının 20.000.- Euro olduğunu söyledi.
Soru: Bu çok makul bir miktar…
E.K.: Miktar makul, ancak sorun şu ki, taşınmaz 4. bölgede olduğu için ne bir otel ne de herhangi bir şey inşa edilemez. Yani tüm buraları kim alırsa, ancak 200 m2’ye kadar inşaat yapabilir. Yapılabilecek tek şey spor tesisleri, seralar veya tarımdır. Bu yüzden ilgi yoktu.
Soru: Yani, camilerin projeleri ile restorasyonlarını ödeyebilmek için, kullanılabilir son mal varlığınızı haraç mezat satmaya mı çalışıyorsunuz?
E.K: Elbette. Proje üstlenicilerine ödeme yapılacak ve kalan parayla iki camiden birini yani, Atik veya Moruk Camiini inşa edebileceğiz.
Soru: Arsa bölünürse?
E.K.: 20, 11 ve 7 dönüm olarak bölünürse haraç mezata satılması daha kolay olur. Belediye, içinde yapı bulunan 20 dönümlük araziyi de bağışlanan 18 dönüme ilaveten satın alıp değerlendirmek istiyor. Bir ev inşa etmek ve bir tarla sahibi olmak için herhangi birinin kalan 7 dönümü satın alacağına inanıyorum.
Soru: Vakfın son taşınmazının da haraç mezata satılmış olması üzücü.
E.K.: Yazık tabii, ancak projeleri için ödeyebilmemiz için başka bir çözüm yolu yok. Aksi takdirde camiler olduğu gibi kalacaktır zira Vakıf özel hukuka bağlı tüzel kişi olduğu için hiçbir bakanlık, başka bir kamu kurumu, belediye veya bölge başkanlığı bu projelerin ücretlerini ödeyemez. Bunları ödeyebilmek için Vakfın kamu hukukuna bağlı olması gerekir.
Soru: Bu durumda, ancak bağışçılar olursa bunu yapabileceksiniz.
E.K.: Bağışçı yok. Ben Vakıf başkanlığını devraldığımda bağış yapanlar için ayrı bir kitapçık oluşturmuştuk. 1000.- Euro’ya kadar demiştik, zira o dönemde Lonca Camii’nin (ÇN: Şehir merkezindeki Cezayirli Gazi Hasan Paşa (Lonca) Camii) yıkılma tehlikesi bulunan minaresi desteklenecekti (nitekim 72.000.- Euro’ya mal oldu). İnsanların ölmesi sözkonusuydu. Kimse tek bir Euro vermedi !!
Soru: Karşılık verilmemesi üzücü, zira o kadar çok taşınmaz bağışlamıştınız ve devretmiştiniz.
E.K.: Bağış yapmayanların da hakları var çünkü Vakfın kaç taşınmazı hibe ettiğini gördünüz. Vakfın tüm taşınmaları elinden çıkardığını ancak şu anda paraya ihtiyaç duyulduğunu ve vakfın elinde hiçbir şey olmadığını söylüyorlar. Eğer size bahsetmiş olduğum bir taşınmazı haraç mezata satıyor olsaydık, camileri inşa etmek için herhangi bir bakanlığı beklememize gerek kalmayacaktı. Onları kendimiz onarırdık.
Soru: Vakfın tüzel kişiliği değiştirilemez mi?
E.K.: Evet değiştirilebilir, ancak mevzuatta bir değişiklik olmalı ve daha çok fazlası. Süreç uzun. Ancak bunun dışında değişmesini istemiyoruz çünkü Vakıf o vakit toplumsal rolünü kaybedecek ve ben de bunu istemiyorum.
Soru: Sayın Kocaoğlan, yaptığımız röportajı İdarenin faaliyetleriyle bitirmek istiyorum. Memnun musunuz?
E.K.: Evet, memnunum. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Her zaman yıl sonunda bir gözden geçirme toplantısı yaparız, ne yaptığımızı, ne yapabileceğimizi, ne yaptığımızı ve ne yapmamamız gerektiğini değerlendiriyoruz, yani Yönetim Kurulu olarak özeleştirimizi yaparız.
Soru: 2022 için bir eylem planınız var mı?
E.K.: 2022’de öncelikle elimizden geldiğince çok insana yardım etmeye çalışmak istiyoruz. Her ay maddi sıkıntıları olan insanlara yardım ettiğimizi söylemek isterim. Bu listedeki kişilerin sayısını arttırmak istiyoruz. Bu elbette arsanın satışına ve vakfın mali durumunun nasıl olacağına bağlı olacaktır. Duvarı yıkılan ve hayvanların içeri girdiği eski mezarlığa duvar yaptırmak istiyoruz. Arkeoloji idaresinin bize söylediğine göre sözkonusu çalışmanın peyder pey yapılması gerekiyor. Onarımı için aldığımız en düşük teklif ise, 30.000.- Euro’dur. Vakıfta 30.000.- Euro bile yok. Gerisini siz düşünün.
Soru: Sayın Kocaoğlan, bir sonraki röportajımızda daha güzel şeyler söyleyelim. Lütfen, son söz sizindir.
E.K.: Dünyaya sağlık, yaşadığımız zor zamanlarda kuvvet diliyorum. 2022’de pandemisiz, güzel bir yıl geçirmeyi diliyorum”
Derneğimizin Notu:
Derneğimiz ROİSDER, İstanköy Vakıf Malları Yönetim Kurumu Başkanı Sayın Elvan Kocaoğlan’a vakıf mallarına sahip çıkılması konusunda şimdiye değin üç kez basına açık mektup göndermişti.
Mektuplarımızda özetle:” .. Atalarımızdan bizlere miras olarak kalan İstanköy Vakıf mallarının satılmaması, devredilmemesi konularında kararlı bir şekilde mücadele etmenizi bekliyoruz ve geçmişte hilleli yollarla el konmuş olan Vakfın mallarının geri alınması amacıyla hukuki mücadele vermenizi, bu konuda arzu ettiğiniz takdirde sizlere her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bildirmek istiyoruz. Derneğimiz ve İstanköy Müslüman Türk halkı adına sizlerden bunları rica ediyoruz.” uyarısı yapılmıştı.
İstanköy Vakıf Malları Yönetim Kurumu Başkanı Sayın Elvan Kocaoğlan’ın Röportaja verdiği cevaplar,bir suçun itirafı niteliğindedir.