YUNANİSTAN’IN “ONİKİADALARDA TÜRK YOKTUR”AÇIKLAMASINI ŞİDDETLE KINIYORUZ

 

BASIN AÇIKLAMASI                                                                     27 Aralık 2020

ÖZET

YUNANİSTAN’NIN “ONİKİADALARDA TÜRK  YOKTUR”İDDİASI’NI ŞİDDETLE KINIYORUZ.

RODOS VE İSTANKÖY’DE BEŞ YÜZ YILI GEÇEN BİR SÜREDEN BERİ TÜRK VARDIR.

 

Yunanistan ‘nın 26 Aralık 2020 tarihli “Greek City Times” sitesinde  Yunanistan Turizm Bakan Yardımcısı Emmanoul Konsolas’in bildirisinden alıntı yapılarak , “Onikiadalarda Türk Olmadığı ,Türkiye’nin  2000’li yılların başından beri hiçbir bahane olmadan revizyonist ve yayılmacı bir politika izlediği, bir Türk azınlığın “keşfi”olduğunu ve adalarımızdaki Yunan egemenliğine meydan okuduğu”bildirilmektedir.

Sitenin “Onikiadalarda Türk  Yoktur”iddiası,uluslararası antlaşmalara,tarih bilimine ,sosyolojik gerçeklere  ve bunların ışığında belgelerle   çelişmektedir.

“Onikiadalarda Türk  Yoktur”iddiası’nı şiddetle kınıyoruz.

Rodos ve İstanköy’de beş yüz yılı geçen bir süreden beri Türk vardır.

——————————————————————————————–

 

Yunanistan ‘nın 26 Aralık 2020 tarihli “Greek City Times” sitesinde  Yunanistan Turizm Bakan Yardımcısı Emmanoul Konsolas’in bir makalesinden alıntı yapılarak ,  “Onikiadalarda Türk Olmadığı ”bildirilmektedir.

Sitenin “Onikiadalarda Türk  Yoktur”iddiası,uluslararası antlaşmalara,tarih bilimine ,sosyolojik gerçeklere  ve bunların ışığında belgelerle   çelişmektedir.

 

Adalardaki Türklerin varlığı kanıtlayan Türk belgeleri dışında çok sayıda rapor,belge ve çalışma bulunmaktadır.Bunların en önemlilerinden birisi;  9 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Daimi Komitesi tarafından kabul  edilen “The Situation of the Greek Citizens of Turkish descent in Rhodes and Kos”  başlıklı   kararıdır.

 

Bir diğeri ise,sırasıyla  Yunanistan Helsinki Monitörü (GHM) tarafından  Birleşmiş Milletler’e 2 Ocak 2015’de İnsan Hakları Komitesi’ne (HRCttee),16 Ocak 2015’de  Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi’ne (CESCR) ,17 Eylül 2015’de İnsan Hakları Konseyi’ne (HRC) sunulan  raporlardır. Bunlara  ek olarak, konu 1 Ekim 2015’te OSCE/AGİT İnsani Boyut Uygulama Toplantısı’nda GHM tarafından sözlü ve yazılı olarak dile getirilmiştir. Üstelik bu raporlar, Yunanistan Helsinki Monitörü  tarafından kaleme alınmışlardır. 

Yunanistan,uluslararası antlaşmalara uymadığı için 1972 yılından sonra adalardaki Türklerin varlığının kabul etmemeğe başlamıştır.Bunun sonucu olarak  adalardaki Türklere karşı tam bir kültürel soykırım uygulamasını sürdürmektedir.

Rodos ve İstanköy Türkleri olan soydaşlarımız, 21. yüzyılın başında yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin eşit yurttaşları (?) olan Onikiada Türkleri bir uygarlık projesi olarak nitelendirilen projenin nimetlerinden yararlanmaktan uzaktırlar. Öyleki, Adalarda yaşamakta olan Türkler, tanımadıkları kişilere Türk olduklarını ifade edememekte, Yunan Müslümanı olduklarını söylemek zorunda kalmaktadırlar. Korku egemen bir durum olmuştur.

Yunanistan,uluslararası antlaşmalara uymadığı için 1972 yılından sonra adalardaki Türklerin varlığının kabul etmemeğe başlamıştır.Bunun sonucu olarak  adalardaki Türklere karşı tam bir kültürel soykırım uygulamasını sürdürmektedir.

Dernek olarak,Rodos ve İstanköy’de ses çıkaramayan Türk soydaşlarımızın dünyadaki sözcüsüyüz.

Bu kapsamda Yunanistan Devleti’inden başlıca üç temel konuda taleplerimiz var.

 

Birincisi: Rodos ve İstanköyde yaşayan Türk çocuklarına  çift dillilik temelinde Türkçe eğitim yapma hakkının  sağlanması için 1972 yılında kapatılan okulların yeniden açılmasıdır.

 

İkincisi, Rodos ve İstanköydeki soydaşlarımızın Türk kimlikleri kabul edilmeli ve kültürel kimlikleriyle örgütlenmelerini engelleyen baskılara son verilmelidir.

 

Üçüncüsü: Rodos, İstanköy ve Onikiadalardaki kültürel eserlerin korunmasına, bakım ve onarımına Yunan hükümetlerinin de özen göstermesidir.

 

YUNANİSTAN’NIN “ONİKİADALARDA TÜRK  YOKTUR”İDDİASI’NI ŞİDDETLE KINIYORUZ.

RODOS VE İSTANKÖY’DE BEŞ YÜZ YILI GEÇEN BİR SÜREDEN BERİ TÜRK VARDIR.

 

Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI

Başkan

————————————————————————————————–

 

PRESS RELASE                                                            27 December 2020

 

WE STRONLY CONDEMN THE GREEK CLAIM THAT THERE ARE NO TURKS IN THE DODECANESE.

TURKS HAVE EXISTED IN RHODES AND KOS FOR OVER FIVE  HUNDRED YEARS

Quoting Emmanouil Konsolas, the Deputy Minister of Tourism of Greece, the Greek site called “Greek City Times” has claimed on December 26 2020 that there is no Turkish minority in the Dodecanese, Turkey has been pursuing a revisionist and expansionist policy since the beginning of 2000 without pretext and the “discovery” of a Turkish minority in the Dodecanese serves this very policy, as it challenges Greek sovereignty in their islands.

The claim put forward by the site contradicts international treaties, the science of history, sociological facts and related documents.

We strongly condemn the Greek claim that there are no Turks in the Dodecanese.

Turks have existed in the islands of Rhodes and Kos for over five hundred years.

____________________________________________________________

 

Quoting Emmanouil Konsolas, the Deputy Minister of Tourism of Greece, the Greek site called “Greek City Times” has claimed that there is no Turkish minority in the Dodecanese, Turkey has been pursuing a revisionist and expansionist policy since the beginning of 2000, without pretext and the “discovery” of a Turkish minority in the Dodecanese serves this very policy, as it challenges Greek sovereignty in their islands.

 

The claim put forward by the site contradicts international treaties, the science of history, sociological facts and related documents.

 

In addition to a great number of Turkish documents proving the existence of Turks in the islands, there exist numerous reports, documents and studies. One of the most important of these documents  is the resolution entitled “The Situation of the Greek Citizens of Turkish Descent in Rhodes and Kos” adopted by the Standing Committee of the Council of Europe’s Parliamentary Assembly on 9 March 2012.

 

Others include various reports submitted by the Greek Helsinki Monitor (GHM) to the United Nations Human Rights Committee (HRCttee) on January 2, 2015; to the Committee on Economic, Social and Cultural Rights (CESCR) on January 16, 2015; to the United Nations Human Rights Council (HRC) on 17 September 2015, respectively. These are the reports submitted to the in 2015. Furthermore, the issue was addressed orally and in writing by the DGCA at the OSCE / OSCE Human Dimension Implementation Meeting on 1 October 2015. In fact, these reports were actually written by the Greek Helsinki Monitor.

Greece started to refuse the existence of Turks on the islands after 1972 in violation of international treaties, and consequently, it carries on full-scale cultural genocide practices against Turks in the islands.

 

Our Turkish cognates in Rhodes and Kos are faced with extinction risk at the beginning of the 21st century. The Dodecanese Turks, who are supposed to be equal citizens (?) of a European Union member country, are far from enjoying the benefits of the project, which is described as a civilization project. In this manner, Turks living in the Islands cannot express to people they have met that they are Turks; instead they are obliged to say that they are Greek Muslims. Fear has been a dominant feeling among Turks.

 

As an association, we are the voice of our Turkish cognates worldwide including those who cannot raise their voice in Rhodes and Kos.

In this context, we have demands from the Greek State on the following three issues.

 

Firstly, schools that were closed down in 1972 should be reopened in order to provide Turkish children living in Rhodes and Kos with the right to have a bilingual education in Turkish.

 

Secondly,

Turkish identity of our cognates in Rhodes and Kos should be recognized and the pressures that prevent them from organizing with their cultural identities should be discontinued.

 

Thirdly, Greek governments should also pay special care to the preservation, maintenance and repair of cultural monuments in Rhodes, Kos and elsewhere in the Dodecanese.

WE STRONLY CONDEMN THE GREEK CLAIM THAT THERE ARE NO TURKS IN THE DODECANESE.

TURKS HAVE EXISTED IN RHODES AND KOS FOR OVER OVER FIVE   HUNDRED YEARS

 

 

Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı

President

——————————————————————————————–

27 Aralık 2020

Sayın Emmanouil N. Konsolas

Deputy Minister of Tourism Member of Parliament Dodecanese Islands

konsolasmanos@gmail.com

deputyminister@mintour.gr

 

Sayın  Bakan ,

İzin verirseniz önce çok özetle derneğimiz hakkında bilgi vermek isterim.Derneğimiz, Rodos, İstanköy ve Onikiadalardan göç ederek Türkiye’ye yerleşen Türklerin kurmuş olduğu bir sivil toplum örgütüdür.

Derneğimizin amaçları arasında; ada Türklerinin çift dillilik temelinde okullarda Türkçe  öğrenme haklarının yeniden verilmesi ,adalardaki Osmanlı Türklerinden kalma kültür eserlerinin yaşatılması, korunması ve restorasyonu için çalışan kurumlara yardımcı olma, kültürel mirasın korunması ve aslına sadık biçimde muhafazası da dahil her türlü kültürel haklarını korumak için girişimlerde bulunma ve de  Türkiye’ye göç etmiş Rodos, İstanköy ve Onikiadalı Türkler arasında dayanışmayı artırma, kültür, örf ve geleneklerini yaşatma ve öğretme gibi konular sayılabilir.

Çalışmalarımızı gerçekleştirirken amaçlarımızdan biri de Türk ve Yunan Halkları arasında dostluk ve işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olmaktır.  Bu bağlamda her iki ülke arasında dostluğun sağlam temeller üzerinde inşa edilmesi dileğimizdir.

Sayın  Bakan ,

Size yazmamın nedeni şu:26 Aralık 2020 tarihli “Greek City Times” sitesinde, sizin bir makalenizden bir alıntı yapılarak, “Onikiadalarda Türk olmadığı ,Türkiye’nin  2000’li yılların başından beri hiçbir bahane olmadan revizyonist ve yayılmacı bir politika izlediği, bir Türk azınlığın “keşfi”olduğunu, adalarımızdaki Yunan egemenliğine meydan okuduğu” belirtilmektedir.

Özetle anılan makalenizde siz “Onikiadalarda Türk  Yoktur”iddiasında    bulunmaktasınız.

Sayın Bakan,

Ben bir bilim adamıyım ve bilim neden-sonuç ilişkilerini araştırır ve nesneldir.Uluslararası ilişkilerde  de bir tezin geçerliliği;antlaşmalara,tarih bilimine ,sosyolojik gerçeklere  ve bunların ışığında belgelere dayanır.

Size, “Onikiadalarda Türk  vardır” konusunda,Türk belgeleri dışında  sadece güncel  dört yabancı belgeyi bildirmekle yetineceğim.

Bunlardan birincisi;”Avrupa Konseyi’nin Rodos ve İstanköy’deki Türk Kökenli Yunanistan Vatandaşlarının Durumu Hakkındaki Kararları”dır(Bakınız: 9 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Daimi Komitesi tarafından kabul  edilen “The Situation of the Greek Citizens of Turkish descent in Rhodes and Kos”  başlıklı    karar)

İkincisi;  Willy Fautré’nin “Ethnic Turks In Rhodes And Kos Under Greek Rule” adlı raporudur. (Bakınız:Fautre,W.,2017. Greece: Ethnic Turks In Rhodes And Kos. Copyright Federal Union of European Nationalities,http://hrwf.eu”

Üçüncüsü; Kira Kaurinkoski’nin “The Ethnic Turks In Kos And Rhodes: Reflections On Culture And Rights”adlı çalışmasıdır.(Bakınız: The Forgotten Turkish İdentity of the Aegean Islands: TURKISH IDENTITY in RHODES AND KOS  (Ed.,by Kaymakçı,M. ve Özgün,C.) Rhodes, Kos and the Dodecanese Island Turks Solidarity Association Publications pp .118-137

Dördüncüsü ise : Panayote Dimitras’ın” Rodos ve İstanköy’deki Türk Azınlık: Uluslararası Arenada Tanınma – Yunanistan’da Zulüm”adlı  çalışmasıdır.(Bakınız: The Forgotten Turkish İdentity of the Aegean Islands: TURKISH IDENTITY in RHODES AND KOS  (Ed.,by Kaymakçı,M. ve Özgün,C.) Rhodes, Kos and the Dodecanese Island Turks Solidarity Association Publications pp .96-102)

Sözü edilen çalışmada Yunanistan Helsinki Monitörlüğü (GHM)’nün , uluslararası kuruluşlar nezdinde Rodos ve İstanköy’deki Türk azınlığın haklarını sistematik olarak savunduğu ve de  Rodos ve İstanköy Müslümanlarına, Trakya Müslümanlarına tanınan azınlık statüsünün  tanınmadığı  belirtilmektedir.

Sayın Bakan,

Dernek olarak,Rodos ve İstanköy’de ses çıkaramayan Türk soydaşlarımızın dünyadaki sözcüsüyüz.

Bu kapsamda Yunanistan Devleti’inden başlıca üç temel konuda taleplerimiz var.

Birincisi: Rodos ve İstanköyde yaşayan Türk çocuklarına  çift dillilik temelinde Türkçe eğitim yapma hakkının  sağlanması için 1972 yılında kapatılan okulların yeniden açılmasıdır.

İkincisi, Rodos ve İstanköydeki soydaşlarımızın Türk kimlikleri kabul edilmeli ve kültürel kimlikleriyle örgütlenmelerini engelleyen baskılara son verilmelidir.

Üçüncüsü: Rodos, İstanköy ve Onikiadalardaki kültürel eserlerin korunmasına, bakım ve onarımına Yunan hükümetlerinin de özen göstermesidir.

Taleplerimiz,doğuştan gelen insanlık haklarıdır.

Sayın Bakan,

İstenildiği taktirde  Size Rodos ve İstanköy’de Türk varlığını kanıtlayan daha ayrıntılı  belgeleri gönderebilirim.

Bu vesileyle en içten dileklerimi arz ederim.

Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı

Başkan

——————————————————————————————-

27 December 2020

 

Dear Emmanouil N. Konsolas

Deputy Minister of Tourism, Member of Parliament for the Dodecanese

konsolasmanos@gmail.com

deputyminister@mintour.gr

 

Dear Minister,

If you would allow me, I would like to provide you brief information about our association. Our association is a non-governmental organization established by Turks who settled in Turkey after migrating from Rhodes, Kos and the Dodecanese.

Objectives of our association include re-acceptance of the right to Turkish language education in schools on a bilingual basis, providing assistance to institutions  working for the preservation, protection and restoration of the cultural monuments inherited from the Ottoman Turks in the islands, protecting all kinds of cultural rights including undertaking initiatives for the protection and preservation of cultural heritage in a faithful manner and increasing solidarity among the Turkish immigrants of Rhodes, Kos and the Dodecanese as well as preserving and teaching their culture, customs and traditions

While carrying out our mission, one of our objectives has always been to help develop friendship and cooperation between Turkish and Greek peoples. In this connection, it is our sincere wish that the friendship between the two countries is built on solid foundations.

 

Dear Minister,

The reason why I am writing this letter is a news report published by the Greek site called “Greek City Times” based on quotes from an article of yours dated December 26 2020, in which you claim that there is no Turkish minority in the Dodecanese, Turkey has been pursuing a revisionist and expansionist policy since the beginning of 2000, without pretext and the “discovery” of a Turkish minority in the Dodecanese serves this very policy, as it challenges Greek sovereignty in their islands.

In brief, you claim in the above-mentioned article that “there are no Turks in the Dodecanese”.

 

Dear Minister,

I am a scientist and science deals with cause and effect relationships and is objective. In international relations, the validity of a thesis is based on treaties, the science history, sociological facts and related documents.

 

Apart from numerous Turkish documents, I will be contented with providing you some information pertaining to “the existence of Turks in the Dodecanese” by referring to only four current foreign documents other than Turkish ones.

 

The first of these is the resolution entitled “Decisions of the Council of Europe on the Situation of Greek Citizens of Turkish Origin in Rhodes and Kos”. (See: The Resolution “The Situation of the Greek Citizens of Turkish Descent in Rhodes and Kos” adopted by the Standing Committee of the Parliamentary Assembly of the Council of Europe on 9 March 2012)

 

The second is the report written by Willy Fautré called “Ethnic Turks in Rhodes and Kos under Greek Rule”. (See: Fautré, W., 2017. “Greece: Ethnic Turks in Rhodes and Kos. Copyright Federal Union of European Nationalities, http: //hrwf.eu”)

 

The third is Kira Kaurinkoski’s studt entitled “The Ethnic Turks in Kos and Rhodes: Reflections on Culture and Rights”. (See: The Forgotten Turkish Identity of the Aegean Islands: TURKISH IDENTITY in RHODES AND KOS, edited by Kaymakçı, M. and  Özgün, C.) Rhodes, Kos and the Dodecanese Turks Solidarity Association Publications pp. 118-137

 

The fourth one is: Panayote Dimitras’ study entitled “The Turkish Minority in Rhodes and Kos: Recognition in the International Arena – Persecution in Greece” (See: The Forgotten Turkish Identity of the Aegean Islands: TURKISH IDENTITY in RHODES AND KOS, edited by Kaymakçı, M. and Özgün, C.) Rhodes, Kos and the Dodecanese Islands Solidarity Association Publications pp .96-102)

The study in question states that the Greek Helsinki Monitor (GHM) has systematically defended the rights of the Turkish minority in Rhodes and Kos before international organizations and that the minority status awarded to Western Thrace Muslims has never been granted to the Muslims of Rhodes and Kos.

 

Dear Minister,

As an association, we are the voice of our Turkish cognates worldwide including those who cannot raise their voice in Rhodes and Kos.

In this context, we have demands from the Greek State on the following three issues.

 

Firstly, schools that were closed down in 1972 should be reopened in order to provide Turkish children living in Rhodes and Kos with the right to have a bilingual education in Turkish.

 

Secondly, Turkish identity of our cognates in Rhodes and Kos should be recognized and the pressures that prevent them from organizing with their cultural identities should be discontinued.

 

Thirdly, Greek governments should also pay special care to the preservation, maintenance and repair of cultural monuments in Rhodes, Kos and elsewhere in the Dodecanese.

Our demands are nothing but innate human rights.

 

Dear Minister,

Upon request, I can provide more detailed documents proving the Turkish existence in Rhodes and Kos.

I would like to take this opportunity to extend my most sincere wishes.

 

Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı

President

—————————————————————————-

 

 

Sayın

Greek City Times Editorü                                                             27 Aralık 2020

info@greekcitytimes.com

editor@greekcitytimes.com

 

 

Sayın Editör

İzin verirseniz önce çok özetle derneğimiz hakkında bilgi vermek isterim.Derneğimiz, Rodos, İstanköy ve Onikiadalardan göç ederek Türkiye’ye yerleşen Türklerin kurmuş olduğu bir sivil toplum örgütüdür.

Derneğimizin amaçları arasında; ada Türklerinin çift dillilik temelinde okullarda Türkçe  öğrenme haklarının yeniden verilmesi ,adalardaki Osmanlı Türklerinden kalma kültür eserlerinin yaşatılması, korunması ve restorasyonu için çalışan kurumlara yardımcı olma, kültürel mirasın korunması ve aslına sadık biçimde muhafazası da dahil her türlü kültürel haklarını korumak için girişimlerde bulunma ve de  Türkiye’ye göç etmiş Rodos, İstanköy ve Onikiadalı Türkler arasında dayanışmayı artırma, kültür, örf ve geleneklerini yaşatma ve öğretme gibi konular sayılabilir.

Çalışmalarımızı gerçekleştirirken amaçlarımızdan biri de Türk ve Yunan Halkları arasında dostluk ve işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olmaktır.  Bu bağlamda her iki ülke arasında dostluğun sağlam temeller üzerinde inşa edilmesi dileğimizdir.

 

Sayın   Editör ,

Size yazmamın nedeni şu:26 Aralık 2020 tarihli “Greek City Times” sitesinde, Sayın Emmanouil N. Konsolas’ın makalesinden alıntı yaparak,  “Onikiadalarda Türk Olmadığı ,Türkiye’nin  2000’li yılların başından beri hiçbir bahane olmadan revizyonist ve yayılmacı bir politika izlediği, bir Türk azınlığın “keşfi”olduğunu ve adalarımızdaki Yunan egemenliğine meydan okuduğu” konusundaki haberinizdir.

Özetle anılan  haberde “Onikiadalarda Türk  Yoktur”iddiasında    bulunulmaktadır.

 

Sayın Editör,

Ben bir bilim adamıyım ve bilim neden-sonuç ilişkilerini araştırır ve nesneldir.Uluslararası ilişkilerde  de bir tezin geçerliliği;antlaşmalara,tarih bilimine ,sosyolojik gerçeklere  ve bunların ışığında belgelere dayanır.

Size, “Onikiadalarda Türk  vardır” konusunda,Türk belgeleri dışında  sadece güncel  dört yabancı belgeyi bildirmekle yetineceğim.

Bunlardan birincisi:”Avrupa Konseyi’nin Rodos ve İstanköy’deki Türk Kökenli Yunanistan Vatandaşlarının Durumu Hakkındaki Kararları”dır(Bakınız: 9 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Daimi Komitesi tarafından kabul  edilen “The Situation of the Greek Citizens of Turkish descent in Rhodes and Kos”  başlıklı   karar)

İkincisi;  Willy Fautré’nin “Ethnic Turks In Rhodes And Kos Under Greek Rule” adlı raporudur. (Bakınız:Fautre,W.,2017. Greece: Ethnic Turks In Rhodes And Kos. Copyright Federal Union of European Nationalities,http://hrwf.eu”

Üçüncüsü; Kira Kaurinkoski’nin “The Ethnic Turks In Kos And Rhodes: Reflections On Culture And Rights”adlı çalışmasıdır.(Bakınız: The Forgotten Turkish İdentity of the Aegean Islands: TURKISH IDENTITY in RHODES AND KOS  (Ed.,by Kaymakçı,M. ve Özgün,C.) Rhodes, Kos and the Dodecanese Island Turks Solidarity Association Publications pp .118-137

Dördüncüsü ise : Panayote Dimitras’ın” Rodos ve İstanköy’deki Türk Azınlık: Uluslararası Arenada Tanınma – Yunanıstan’da Zulüm”adlı  çalışmasıdır.(Bakınız: The Forgotten Turkish İdentity of the Aegean Islands: TURKISH IDENTITY in RHODES AND KOS  (Ed.,by Kaymakçı,M. ve Özgün,C.) Rhodes, Kos and the Dodecanese Island Turks Solidarity Association Publications pp .96-102)

Sözü edilen çalışmada Yunanistan Helsinki Monitörlüğü (GHM)’nün , uluslararası kuruluşlar nezdinde Rodos ve İstanköy’deki Türk azınlığın haklarını sistematik olarak savunduğu ve de  Rodos ve İstanköy Müslümanlarına, Trakya Müslümanlarına tanınan azınlık statüsünün  tanınmadığı  belirtilmektedir.

İstenildiği taktirde  Size Rodos ve İstanköy’de Türk varlığını kanıtlayan daha ayrıntılı  belgeleri gönderebilirim.

 

Sayın Editör,

Dernek olarak,Rodos ve İstanköy’de ses çıkaramayan Türk soydaşlarımızın dünyadaki sözcüsüyüz.

Bu kapsamda Yunanistan Devleti’inden başlıca üç temel konuda taleplerimiz var.

Birincisi: Rodos ve İstanköyde yaşayan Türk çocuklarına  çift dillilik temelinde Türkçe eğitim yapma hakkının  sağlanması için 1972 yılında kapatılan okulların yeniden açılmasıdır.

İkincisi, Rodos ve İstanköydeki soydaşlarımızın Türk kimlikleri kabul edilmeli ve kültürel kimlikleriyle örgütlenmelerini engelleyen baskılara son verilmelidir.

Üçüncüsü: Rodos, İstanköy ve Onikiadalardaki kültürel eserlerin korunmasına, bakım ve onarımına Yunan hükümetlerinin de özen göstermesidir.

Sayın Editör,

Sizden isteğim, gönderdiğim bu yazımın “Greek City Times”sitenizde yayınlanmasıdır.

Bu vesileyle en içten dileklerimi arz ederim.

 

Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı

Başkan