Değerli Arkadaşlar, Rodos’a turist giden dostlar
Yunanistan’da Osmanlı kültürel ve mimari mirası; geçmişi, Türklüğü, Osmanlı kimliğini ve O’nun egemenliğindeki dönemle birlikte, Yunanistan’ın Anadolu’yu terk etmesini ve yenilgisini anımsattığından, bu mirasın ortadan kaldırılması, Yunan kimliğinin oluşması için bir zorunluluk olarak görülmektedir.
Yunanistan bu amacını gerçekleştirmek için, Osmanlı kültürel mimari mirasını ona yeni bir kimlik vermek ya da tamamen ortadan kaldırmak doğrultusunda her türlü uygulamayı sürdürmektedir. Bu aynı zamanda , o toplulukta yaşamakta olan insanların bilinçli olarak geçmişle bağlantısını koparmak için yapılan bir işlemdir.
Günümüzde bunun bir örneği, Rodos adasında yaşanmaktadır.
1947 yılında Yunanistan egemenliğine geçen Rodos’ta şehrin merkezinde Vali konağının karşısında bir Osmanlı mezarlığı bulunur. Kaptan-ı Derya, Murat Reis cami ve türbesinin de bulunduğu bu hazireye üç yıl önce Yunan makamlarınca el konulmuş ve oradaki tarihi müftülük dergahı Rodos Belediyesi’nin konservatuvar binası haline getirilmiştir. Camiye ve türbeye girişler Rodos Türk toplumuna yasaklanmasına karşılık müftülük dergâhında her gün belediye bandosunun müziği çalınmaktadır.
Üzülerek belirtmeliyiz, hangi inançta olursak olalım, geçmişte bir kültüre ait ilahilerin okunması ve dini vecibelerin ifa edilmesi için inşa edilmiş olan bu tarihi hazirede her gün davul zurna çalınması ve belediye bandosunun müziğinin icra edilmesi, Yunanistan’ın başka kültürlere saygı göstermediğinin bir göstergesidir.
Müslüman Türklerinin ziyaretine yasaklanan cami ve hazirenin günümüzdeki bu durumunu, insanlık adına kınıyoruz.
Durumu Siz, her kültüre saygı duyan arkadaş ve Rodos’a turist giden dostlarımıza duyurmak isteriz.
Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği