İslam İşbirliği Teşkilatı,Yunanistan’a  Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Türk Müslüman toplumuna, temel hak ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanmaları çağrısında bulundu.

Değerli Rodos ve İstanköy Türkü Soydaşlarımız ve Dostlarımız

21-22 Haziran 2025 tarihlerinde İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) Üye Devletleri Dışişleri Bakanları
Konseyi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin İstanbul kentinde düzenlenen toplantısında; Batı Trakya’daki
“Türk” Müslüman azınlık ve Onikiadalar’daki “Türk” Müslüman toplumuna ilişkin kararlar da
alınmıştır.
Kararların 25.maddesinde;”Batı Trakya’daki Türk Müslüman azınlığa ve Yunanistan’ın Onikiadalar
bölgesindeki Türk Müslüman toplumuna, temel hak ve özgürlüklerinden tam olarak
yararlanmalarını sağlamak amacıyla desteğimizi yineliyor, onların dini ve kültürel haklarına tam
saygımızı teyit ediyoruz” tespitini dernek olarak memnuniyet ile karşılıyoruz.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)’nın bu kararından sonra Yunanistan’ın tepki göstermesini ise yersiz ve
temelsiz bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz.
Batı Trakya’daki “Türk” Müslüman azınlığın ve Onikiadalar’daki “Türk” Müslüman toplumunun Türk
olarak kabul edilmemesi, tarihsel gerçekler ve uluslararası antlaşmaları aykırıdır.
Bu kapsamda Onikiadalar’daki “Türk” Müslüman toplumu da,Yunanistan’ın tezinin aksine ,Yunan
Müslümanı değil,”Türk Müslümanı”dırlar.
Yunanistan tezinin yersiz ve temelsiz olduğuna ilişkin sadece üç belgeyi uluslararası kamu oyunun da
bilgisine sunmak isteriz .
Bunlardan birincisi;1947 yılında adaların Yunanistan’a verilmesinden sonra İstanköy Askeri İdaresi
Komutanı Binbaşı Konstantinos Krekoukias’ın yayınladığı ilk duyurusudur. Duyuruda ”İstanköy
Adası Türk sakinleriyle uyum içinde ve kardeşlik sevgisiyle yaşamayı arzuluyoruz.”denmektedir.
İkincisi; 1950-1962 yılları arasında Yunan Parlamentosu’ nda görev yapan Milletvekili Dr. Stelyos
Kotyadis’in Rodos’daki Türk Seçmenler için bastırdığı Türkçe broşürdür.
Üçüncüsü ise; Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Daimi Komitesi tarafından 09 Mart 2012
tarihinde kabul edilen “Rodos ve İstanköy’deki Türk Kökenli Yunan Vatandaşlarının Durumu”
başlıklı Avrupa Konseyi Kararı’dır.
Diğer yandan 1947 yılında adaları sahiplenen Yunan makamları, 1923 yılında Lozan Antlaşması
imzalandığında Onikiadalar’ın İtalyan yönetimi altında bulunduğu gerekçesiyle söz konusu
soydaşlarımıza kültürel haklarını uygulamaktan uzak bir uygulama içindedir.
Yunanistan’ın ileri sürdüğü bu tez de ,1913 Atina Antlaşmasına bağlı 3 numaralı protokol, 10 Ağustos
1920 Yunan Sevr Antlaşması, 30 Ocak 1923 Mübadele Sözleşmesi, 1923 Lozan Antlaşması:
45.Maddesi, 1926 Atina ve 1930 ve 1933 Ankara Antlaşmaları ve 1947 Paris Antlaşması” gibi
antlaşmaların hükümlerine aykırıdır . Anılan antlaşmalar “Yunanistan’ın bütün toprakları” için geçerli
kılındığından dolayı, bugün de yürürlüktedir ve Onikida bakımından da bağlayıcıdır. Uluslararası
Adalet Divanı’nın Devletlerin antlaşmalar konusundaki Ardıllık(Halefiyeti-Hakların Devri ) hakkında
yapılan 1978 Viyana Sözleşmesi’nin 15.maddesi kararı da bu doğrultudadır.
Değerli Rodos ve İstanköy Türkü Soydaşlarımız ve Dostlarımız,

İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT)’nın bu kararı alması,aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Rodos
ve İstanköy Türklerinin temel hak ve özgürlükleri temelinde dini ve kültürel haklarına sahip
çıktığının da göstergelerinden birisidir.Devletimize,Türkiye’de örgütlenmiş adalı Türklerin tek örgütü
olarak şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu bağlamda,anılan kararın alınmasında derneğimizin 1996 yılından bu yana Rodos ve İstanköy
Türklerinin sorunlarına sahip çıkma doğrultusunda yapmakta olduğu çalışmalarının dikkate alınacak
bir payının olduğunu da ifade etmek isteriz. Bütün bu çalışmalar,Siz üyelerimiz ve dostlarımızın
katkılarıyla gerçekleştirilmiş durumdadır.
Bu vesileyle sevgi,saygı ve selamlarımızı sunuyoruz.

Rodos,İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği
1 Temmuz 2025