Rodos’ da Türk etkinliği

Komşumuz Yunanistan’ın Rodos Adasında düzenlenen bir etkinliğe davet edilince Marmarisli dost, arkadaş ve eşlerimizle Rodos’a gittik. Bir acenteye yaptırdığımız rezervasyonla 19 Eylül 2011 Pazartesi günü başlayan gezimizi 21 Eylül Çarşamba akşamı Marmaris’e dönerek tamamladık.
Bilindiği üzere, çok eskiden ve yakın tarihte Kıbrıs, Rodos ve Girit Adaları başta olmak üzere diğer bazı adalar Akdeniz ve Ege’de Anadolu ve Yunan Anakarasına yakınlıkları, deniz ticaretini kontrol ve güvenle yapabilmek adına hep elde bulundurulması istenmiştir. Beylikler döneminde Menteşe Beyi Mesut Bey Rodos Adasını kuşatmak istemiş, bunu Fatih döneminde Mesih Paşa kumandasındaki Osmanlı Ordusu 1480 yılında tekrarlamıştır. Başarılı kuşatma ve fetih Kanuni döneminde olmuş ve Rodos Türklerin egemenliğine geçmiştir. 1522 yılından 1912 yılına kadar tam 390 yıl Türk İdaresinde kalan Rodos’u her ziyaret edişimde atalarımızın yaşam ve ayak izlerini arayıp bulmaya, görmeye gayret ettim. Bunların neler olduğunu burada açıklamaya kalksam bu gazete yazısı değil ancak kitap olur… Yayına giren ve hemşerilerime hediye etmeye çalıştığım ‘Marmaris’in Mıstan Sokağı’ adlı kitabımda adayla ilgili tarihi olaylara kısaca değindim. Ne de olsa Rodos’un iki ayağı olduğunu düşünürsek bir ayağı Pire-Atina ise, diğer ayağı Marmaris’tir…
Rodos’un coğrafi konumu nedeniyle Anadolu’ya en yakın komşu kıyısı Marmaris’tir. Bu yakınlık Türklere kolayca Rodos’a geçme olanağı vermiştir. 1912 yılında Türkler Rodos’u İtalyanlara teslim edince Anadolu’ya göçenlerin dışında bazı Türkler burada kalmışlardır. Eskiden nüfusun çoğunluğunu teşkil eden soydaşlarımız yıllar sonra adayı terk ederek Anavatana döndüler. Şimdi adada takriben 3.500 kadar soydaşımız Yunan Vatandaşı olarak yaşamaya, orada çalışmaya devam ediyorlar.
Rodos Türkleri arasında, yazmış olduğu ‘Rodos -Anılar ve Tarihçe’ adlı kitabın yazarıyla daha önce Marmaris’te tanışmıştık. Sayın Sadi Nasuhoğlu’ndan bir davetiye aldım. Esasen internetten yazışırız. Gazete yazılarımı ona da gönderirim, mutlu olur. Marmaris’e her gelişinde buluşarak sohbet etmek, kültürel ve sanatsal olayları konuşmaktan ikimizde zevk duyarız. En son kendisine, “Benim de bir kitabım yayına girecek” dediğimde çok mutlu olduğunu ve heyecanla beklediğini söylemişti. Sadi Bey aydın, sanatçı ve tarihe meraklı olan bir Rodoslu Türk. Halen Rodos’ta yaşıyor. Sayıları az kalan Türk soydaşlarımızla iyi iletişim içinde bulunuyor. Rodos’ta küçük bir hediyelik eşya dükkânı da var. Rahmetli babası Rodos’un Türk Döneminde saygın, zengin biyografisiyle Türk Kimliğini onurla adada temsil eden soydaşlarımızdanmış. Oğul Sadi Beyin yazmak ve güzel sanatlardan resim hobi alanına giriyor. Rodos Türk Tarihinde ilk defa olmak üzere yapmış olduğu 39 adet yağlı boya resimlerini sanat galerisinde sergiledi. Bu sergi için gönderdiği nazik davetine 15 kişilik Marmaris gurubuyla katıldık. Etkinlikte, Rodos Başkonsolosu Sayın Aydın İlhan Durusoy, Rodos Belediye Bşk. Yardımcısı, Rodos, İstanköy ve On İki Ada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sayın Mustafa Kaymakçı ve Rodoslu soydaşlarımızla diğer davetliler bulundu.
Sergi açılışında, önce Yunanlı Rodos Belediye Başkan Vekili konuştu. Rodos Belediye Başkanının Atina’da olduğunu söyledi. Başkonsolosumuz Aydın Bey, Prof. Kaymakçı, Değerli Ağabeyimiz E. Prof. Dr. Mustafa Ayyıldız ve en sonra Sayın Sadi Nasuhoğlu konuşmalar yaptılar. Tüm konuşmacıların söylemlerinde Ege’yi birlikte kullanan, eski ve yeni kültürleri paylaşan iki ülke insanının barış ve dostluk bağlarının daha da kuvvetlendirilmesi, bu tür sosyal etkinliklerde bir araya gelerek barış ve refaha katkıda bulunmaya gayret gösterilmesi vurgulandı. Sergi sonrasında Sadi Bey davetlilere adanın doğu kıyısındaki bir tavernada yemek verdi. CD’den çalınan nostaljik Türk müziği gece boyunca devam etti. Bu müzik demetini Sadi Beyin kızı hazırlamış. Sayın Nasuhoğlu ve eşi Sevgi Hanıma Marmaris’ten getirdiğimiz Türk Baklavasını takdim ettik. TEMAD Marmaris Şube Başkanı E. Dz. Astsb. Sayın İzzet Karaağaç konuşma yaparak TEMAD plaketini verdi. Ben de kısa bir konuşmayla “Marmaris’in Mıstan Sokağı” adlı kitabımı imzalayıp takdim ettim. Gurubumuz adına Prof.Dr. Mustafa Ayyıldız, ardından Başkonsolosumuz Sayın Aydın İlhan Durusoy, Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı birer konuşma yaparak soydaşlarımız arasında bu tür sosyal, kültürel etkinliklerin yararına değinerek tüm davetlilere ve sergilenen misafirperverlik için ev sahiplerine teşekkür ettiler. Gecenin ilerleyen saatlerinde yenilen Türk Baklavalarından sonra otelimize döndük.
Rodos’un 14 bin km. karelik coğrafi alanı içinde yer alan önemli ziyaret yerlerini iki günde gezdik. Bunlardan, Lindos, Kelebekler Vadisi, Mercan Tepesindeki mabet, stadyum, tiyatro, akvaryum, Castello, Şövalyeler Caddesi ve Cem Sultan’ın göz hapsinde kaldığı yer, Arkeoloji Müzesi, Camilerimiz, Fethi Paşa Kütüphanesi, Türk Hamamı, eski şehir ve çarşı belli başlı yerler oldu.
Gezimizin son gününde saat 11.00’de Rodos Başkonsolosluğumuzu ziyaret ettik. Sayın Aydın Bey’e ve konsolosluk kitaplığına konulmak üzere “Marmaris’in Mıstan Sokağı” adlı kitabımdan birer adet imzalayarak hediye ettim. Kendilerine ve görevli personele bize gösterdikleri yakın ilgi ve misafirperverlik için bir kez daha buradan teşekkür ediyorum.
Akşam saatlerinde sonbaharın ilk yağmuruyla ıslanmış güzel ve yeşil Marmaris’imize mutlu olarak döndük. Gezi ile ilgili gözlem ve kıyaslamalara zamanım olursa sonraki yazılarımda değineceğim.