ROİSDER’İN TİTE İLE DÜZENLEDİĞİ “YUNAN ALGISINDA TÜRK İMGESİNİN KÖKENLERİ” PANELİ BÜYÜK BİR İLGİ GÖRDÜ.

 

Derneğimiz,Rodos,İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği(ROİSDER)’in,17 Aralık 2021 tarihinde Ankara Üniversitesi 100.Yıl Salonu’nda  Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü (TİTE)ile birlikte   düzenlediği “Yunan Algısında Türk İmgesinin Kökenleri” adlı paneli büyük bir ilgi gördü.Panele,salgın ortamına karşın  çok sayıda ,akademisyen ve öğrenci katıldı.

TİTE Müdürü Prof.Dr.Temuçin F.Ertan’ın yöneticilik yaptığı panelde, dernek başkanımız Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı,Doç.Dr.Nilüfer Erdem ve Doç.Dr.Çağla D.Tağmat  bildiri sundular.

Kaymakçı, “Yunan Algısında Türk İmgesinin Kökenleri (Oryantalizm, Filhellenizm ve Türkokratia)” adlı sunumunda Yunan algısının Batı Aydınlanmasının bir yüzü olan Fransız Burjuva Devriminin yarattığı erken kapitalizm sürecinin  bir sonucu olan Oryantalizminden köken aldığını ve son çözümlemede   Oryantalizmin, “Doğu üzerinde egemenlik kurmak, onu kendisinin çıkarı doğrultusunda yeniden yapılandırmak ve otorite sahibi olmak, daha ilerisi Doğu’nun insanları ve topraklarının Batı tarafından ele geçirilmesi amacıyla geliştirilen Batılı emperyalist bir söylem”olduğunu örnekleriyle anlattı.

Kaymakçı, Batı’nın Oryantalist yaklaşımının Yunanların kimlik arayışlarına çanak tuttuğunu ve Yunan algısında  “Türkler hak tanımayan ve tiran efendidir” ve “Greklere yoksulluk, cehalet yorgunluk, acı, dert, kamçı, falaka ,ölüm getirmiştir” gibi imgelerini körüklediğini  belirtti.

Doç.Dr.Erdem ise, “Megali İdea Hayali” adlı sunumunda Yunan  Megali İdeası’nın , Yunanistan idarecileri tarafından topraklarını genişletmek amacıyla kullanıldığını, hedeflerine ulaşabilmek için Türkiye’nin zayıf düştüğü anları beklediğini, hatta bazı bölgelerin büyük güçler tarafından kendisine hediye edildiğini,günümüzde dahi Ege ve Akdeniz’de bazen AB, bazen ABD desteği ile gövde gösterilerine girdiğini ve Türkiye’nin tepkilerini ölçmekte olduğunu anlattı.

Erdem,Türkiye’nin Yunanistan’ın aleyhinde ortaya koyabileceği propaganda ve girişimlerini geri püskürtebilecek şekilde daima dikkatli ve hazırlıklı olmasını ve çünkü Megali İdea’nın nesilden nesle aktarılan bir proje olduğunu, aktörler değişse ve devlet politikası olmaktan çıkarıldığı zannedilse dahi yeniden hortlayabileceğini sözlerine ekledi.

Doç.Dr.Çağla D.Tağmat, “Pontus Soykırım İddiası” Üzerine Yunan Tezleri ve Gerçek” adlı sunumunda Yunanistan’ın  yalnızca Pontus soykırımı iddiası ile yetinmediğini,benzer şekilde üretilen suni trajedilerle uluslararası arenada ilgi toplamak ve Türkiye’nin müttefikleri gözünde itibar kaybetmesi ve hatta Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin zayıflatılmasını hedeflendiğini anlattı.