Süleymaniye Medresesi – Basın Açıklaması

Türk ve Dünya Kamuoyu’nun Dikkatine,
Bilindiği üzere Yunanistan’daki Türk vakıfları, 1923 Lozan Barış Antlaşması öncesinde Osmanlı Devleti Hukuk Sistemi’ne uygun olarak kurulmuşlardır ve bugün de Osmanlı Hukuku, İslâm Hukuku ve ikili antlaşmalara uygun olarak yönetilmeleri gerekmektedir. Evkaf İdaresi’nde, Cami, Okul, Medrese, Mezarlık ve Çeşme gibi inanç camiasına ve amme yararına hizmet veren taşınmazların Tapu Senetleri yoktur.Evkaf Nizamnamesi’ni düzenleyen hukukçular, vakıf malının satılmasını engellemek amacıyla anılan yapıtlar için Tapu Senedi vermemişlerdir. Bu nedenle “tapusu olmayan bir mal kanunen satılamaz” kararının geçerli olması gerekmektedir.
Bununla birlikte, Yunanistan Hükümetleri resmi adları “Rodos Vakıf Malları Yönetim Kurumu ve İstanköy Vakıf Malları Yönetim Kurumu”’na ait olması gereken Osmanlı Türkleri’nden kalan kültür mirasımızın bakımı ve tamirlerine izin vermemekte, tamirler göstermelik olmakta,eserler zamanın tahribatına bırakılmakta, kimileri de satılmakta ve/ ya da devredilmektedir.
Bu süreç,üzülerek belirtelim ki devam etmektedir. Son günlerde, Rodos Evkaf İdaresi’ne ait Süleymaniye Medresesi’nin, merkezi Midilli’de bulunan Ege Üniversitesi’ne devredilme aşamasında olduğu, ayrıca Eski Çarşı içindeki bir dükkanın 30 Nisan 2014’te ihale ile satılmak istendiği bilinmektedir.
Vakıf mallarının elden çıkarılması üzerine “Rodos Müslüman Cemaati Üyeleri”tarafından kaleme alınan bir mektup, Rodiaki gazetesinin 17.04.2014 tarihli sayısında “Şikayet” başlığı altında yayınlanmış bulunmaktadır.
Rodos Vakıf Malları Yönetim Kurumu’na gönderilen mektup aşağıdadır;
“Rodos Müslüman Cemaati üyeleri olarak, Rodos Eski Şehir’deki Vakıf malının, anılan kurumun yönetim kurulunun 15/25.10.2013 sayılı tutanak sureti ile yaptığı satış duyurusu üzerine şikayette bulunmakta ve bu kararın geri alınmasını talep etmekteyiz.
Bu mallar Cemaate ait, camilerin bakımı ve yoksul vatandaşlara yardım amacıyla atalarından hibe yoluyla verilen mallardır. Vakıf bu mallardan elde edilen gelirleri sadece yönetmekle sorumludur.
Bir Cemaat malının yukarıda bahsedilen amaç dışında bir amaçla satılmasına karşıyız ve bu şekilde yaratılan nahoş duruma dikkat çekmek isteriz.
Rodos 15.04.2014
Müslüman Cemaati Üyeleri”
Bu mektubu ve derneğimizin de “Rodos Vakıf Malları Yönetim Kurumu”na göndermiş olduğu mektubu Türk ve Dünya Kamuoyu’nun görüşlerine sunuyoruz.
Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri
Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu
Ek:Derneğimizin “Rodos Vakıf Malları Yönetim Kurumu”na Göndermiş Olduğu Mektup Örneği:
Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı 28 Nisan 2014
Rodos,İstanköy ve Onikiada Türkleri Sayı:128
Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı
Karşıyaka, İzmir
Rodos Vakıf Malları Yönetim Kurumu
Başkanlığı’na
Rodos-Yunanistan

 

Bilindiği üzere derneğimiz, Rodos, İstanköy ve Onikiadalar‘dan göç ederek Türkiye’ye yerleşen Türklerin kurmuş olduğu bir sivil toplum örgütüdür.
Derneğimizin amaçları arasında; Türkiye’ye göç etmiş Rodos, İstanköy ve Onikiadalı Türkler arasında dayanışmayı artırma, kültür, örf ve geleneklerini yaşatma ve öğretme ile Onikiadalar’daki Osmanlı Türklerinden kalma kültür eserlerinin yaşatılması, korunması ve restorasyonu için çalışan kurumlara yardımcı olma, kültürel mirasın korunması ve aslına sadık biçimde muhafazası da dahil her türlü kültürel haklarını korumak için girişimlerde bulunma ve adalardaki Türk mezarlarının bakımı ve korunması için çalışmalar yapma gibi konular sayılabilir.
Çalışmalarımızı gerçekleştirirken amaçlarımızdan biri de Türk ve Yunan Halkları arasında dostluk ve işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olmaktır. Bu bağlamda her iki ülke arasında dostluğun sağlam temeller üzerinde inşa edilmesi dileğimizdir.
Sayın Başkan,
Derneğimiz, her iki ülke arasında dostluğun sağlam temellere oturtulmasının, öncelikle ilişkilerde sorun olan konuların çözümünden geçtiğini düşünmektedir.
Bunlardan birisi de “Vakıflar Sorunu”dur.
Konu Rodos ve İstanköy özelinde incelendiğinde, adaların yönetiminin İtalya’ya geçmesi üzerine, Evkaf’a ait malların başlangıçta bir komisyon tarafından idare edilmesi kararlaştırılmıştı. Adaların 1947 yılında Yunanistan’a geçmesi ile birlikte 517/1947 sayı ve tarihli bir yasa çıkartılmıştır.
Anılan yasada “Adalarda yürürlükte bulunan karar ve kararnameler, Yunan yasalarına aykırı olmamak koşulu ile gerekli kanunlar çıkarılıncaya kadar geçerlidir.” denmesine karşılık ilk olarak cemaat ve vakıf idaresini denetim altına almak amacı ile hükümet murahhası atanmıştır.
Diğer yandan, Rodos ve İstanköy’deki vakıflar yüzde 0,6 oranında emlak vergisine tabidir. Başka bir ifade ile Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türklere ait vakıflar, gayrımenkulleri olan ticari bir kuruluş ile aynı oranda emlak vergisine tabi tutulmaktadır. Buna karşılık Yunanistan’daki Ortodoks Hıristiyan Kilise Kurumları ve Kilise her türlü vergiden muaftır. Burada bir eşitliğin olmadığı gözlemlenmektedir. Bu haksız uygulama, adeta vakıf mallarının elden çıkartılmasına bahane oluşturma mekanizmasına dönüşmüştür.
Sayın Başkan,
Bilindiği üzere Yunanistan’daki Türk vakıfları, 1923 Lozan Barış Antlaşması öncesinde Osmanlı Devleti Hukuk Sistemi’ne uygun olarak kurulmuşlardır ve bugün de Osmanlı Hukuku, İslâm Hukuku ve ikili antlaşmalara uygun olarak yönetilmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda bilinen, ancak dile getirilmekten kaçınılan bir gerçek de, Evkaf Nizamnamesi’ne göre “Vakıf Malının alınamaz, satılamaz, mülk edinilemez ve miras olarak taksim edilemez” olmasıdır.
Anlaşmaya göre, Evkaf Nizamnamesi uyarınca şimdiye değin gerçekleştirilen satış ve bağış işlemlerinin tümü geçersizdir.
Evkaf İdaresi’nde, Cami, Okul, Medrese, Mezarlık ve Çeşme gibi inanç camiasına ve amme yararına hizmet veren taşınmazların Tapu Senetleri yoktur . Evkaf Nizamnamesi’ni düzenleyen hukukçular, vakıf malının satılmasını engellemek amacıyla anılan yapıtlar için Tapu Senedi vermemişlerdir. Bu nedenle “tapusu olmayan bir mal kanunen satılamaz” kararının geçerli olması gerekmektedir.
Öte yandan, vakıf mallarının korunmasının Rodos’un Müslüman Türk ahalisinin din ve ibadet özgürlüğü ile bağlantılı bir mesele olduğu aşikardır. Bahsekonu din ve ibadet özgürlüğünün cemaat olarak kullanılabilmesi için sözkonusu malların korunması elzemdir. Bu itibarla, Yunan Yönetimleri tarafından atanmakta olan Yönetim Kurullarının sürdürdüğü tasfiye işlemlerinin aynı zamanda din ve ibadet özgürlüğünü kısıtlayan bir niteliği olduğunu düşünmekteyiz.
Özetle, AİHM ve Avrupa Birliği ölçütlerine göre, şimdiye kadar yapılan bu satışların tümü usulsüz ve geçersizdir.
Sayın Başkan,
Son aylarda Vakıf Mallarının elden çıkarılması ile ilgili iki konuyu dikkatinize çekmek istiyoruz. Bunlardan birincisi, Süleymaniye Medresesi’nin, merkezi Midilli’de bulunan Ege Üniversitesi’ne devredilme aşamasında olmasıdır. Süleymaniye Medresesi’nin mülkiyeti, Rodos Evkaf İdaresi’ne aittir. İkincisi, Eski Çarşı içindeki bir dükkanın, açıklandığı üzere 30 Nisan 2014’te ihale ile satılarak elden çıkarılması konusudur.
Sayın Başkan,
Dernek olarak, Rodos ve İstanköy’e ait aidiyetimiz ve tüzüğümüzün amaçları doğrultusunda konuyla ilgilenmek durumdayız. Ancak, atalarımızdan bize Vakıflar yoluyla kalan mirasın korunması, derneğimiz kadar, sizin de sorumluğunuzdadır. Yukarıdaki iki konuda gerekli duyarlığı göstererek alınan kararların uygulamasını durdurmanızı bekleriz.
Gereğini bilgilerinize arz ve rica ediyorum.
Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı